Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek, CHP’nin erken seçim talebini yineledi

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP)

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek, Edirne’de gerçekleştirilen etkinliklerde partisinin “erken seçim” talebini yineledi. Zeybek, iktidarın ekonomik ve sosyal politikalarını eleştirerek, “Milletimiz önceki seçimde iktidara sarı kartı gösterdi. Şimdi de kırmızı kartla iktidarı oyun dışı bırakacağız.” dedi.

Edirne Belediye Başkanı Filiz Gencan Akın ile birlikte Berat Kandili’nde vatandaşlara simit dağıtan Zeybek, 13-15 Şubat’ta Edirne’de düzenlenecek İl Belediye Başkanları toplantısına katıldı. Toplantıda, belediyelerin gelirlerinin azaltılması ve yargı baskıları gibi sorunlar ele alındı.

Zeybek, CHP’nin yerel seçimlerdeki başarısına vurgu yaparak, “Bugün bir yerel seçim olsa CHP’nin oy oranı %49 olur ve 21 büyükşehir belediyesini kazanırız.” ifadelerini kullandı. Ayrıca, Cumhurbaşkanı adayının ön seçimle belirleneceğini ve partinin üye sayısını artırma hedefinde olduğunu belirtti.

Zeybek, ülkede yaşanan ekonomik sıkıntılara da değinerek, asgari ücret ve emekli maaşlarının yetersizliğini eleştirdi. İktidarın Suriye politikası ve basın özgürlüğü konularındaki tutumunu da sert bir dille eleştiren Zeybek, erken seçimin ülke için bir çözüm olduğunu vurguladı.
Zeybek, “Biz biliyorsunuz yerel seçimlerde Cumhuriyet Halk Partisi olarak milletten bu bir yerel seçim ve bu iktidarın uyguladığı yanlış ekonomik politikalar, yanlış dış politikasına, yanlış Suriye politikaları konusunda bir sarı kart gösterin demiştik. Milletimiz sarı kartı hem de çok ciddi biçimde gösterdi ve Adalet ve Kalkınma Partisi’nin 22 yıllık girdiği tüm seçimlerden sonra ilk kez ikinci parti noktasına indirdi ve Cumhuriyet Halk Partisi’ni Türkiye’nin birinci partisi yaptı. Sarı karttan bence iktidar alması gereken dersi almadı. Ocak ayında açıklanan asgari ücret, ocak ayında açıklanan memur, emekli ve çalışanların ücret artışları, arkasından düşünün ki yüzde 44’lük değer artışıyla bütün vergilere zam yapıyorsunuz ama memurlara, işçilere yüzde 11 ile 14 arasında zam yapıyorsunuz. Şimdi bunu anlamak mümkün değil. Yani çalışanların, ücretlilerin, emeklilerin sırtına yüklenmiş bütün maliyetleri dar kesime, emeklilere, işçilere, yani emekçilerin sırtına yüklenmiş. Bunların sırtından elde ettiği gelirlerle de ülkenin açıklarını kapatmaya çalışan bir iktidar var. Biz de bunu gördük. Şimdi artık ikinci sarı karttan kırmızıyla iktidarı oyun dışına bırakacağız. Demokratik yollarla seçim istiyoruz. İkinci yılına girdiğimizde Mayıs 2023’te yapılmıştı seçimler, artık Türkiye’nin bu iktidarın uyguladığı politikalarla yönetilme şansı kalmamıştır. Erken seçim çaredir, erken seçimden kaçmak mümkün değildir. Adalet ve Kalkınma Partisi ve onun siyasi kadrolarıyla Cumhur İttifakı’nın bu millete vereceği yeni bir şey kalmamıştır. Sadece sıkıntılar baş göstermiştir.” ifadelerini kullandı.

Zeybek, ülkede yaşanan ekonomik ve sosyal sorunlar üzerinden de iktidara tepki gösterdi.
Zeybek, “Ocak ayında açıklanan yüzde 5’lik enflasyon bile bir yıl için ön görülen yüzde 11,5’luk memur zammının yarısını almış götürmüştür. Yani şubat ve mart enflasyon rakamlarıyla birlikte göreceğiz ki 12 aya ilişkin verilmiş olan artışların tamamı da zaten üç ayda erimiş ve yok olmuş olacaktır. Yani bu iktidar bir tek Cumhuriyet altınını almaya yetmeyen bir asgari ücrete milleti mahkum etmiştir. Geldiklerinde asgari ücret iki buçuk cumhuriyet altına alıyordu, bugün bir tek Cumhuriyet altını bile almaya asgari ücret yetmemektedir. Geldiklerinde en düşük emekli bir buçuk asgari ücretti, şimdi asgari ücretin neredeyse yüzde 60’ına denk gelen bir emekli maaşıyla milletimizi, on beş milyon emeklimizin sekiz buçuk milyonu en alt sınırdan 14 bin 500 liradan altında bir ücretle, dar gelirler, dul yetimler, yaşlılık aile alanlar, babadan kalma emekli maaşını ailede sakat ya da engelli olduğu için alanların tamamı ise bunun çok daha altında bir emekli maaşıyla yaşamlarını sürdürüyorlar. Çünkü kamunun kaynakları israf edilmektedir. Kamunun kaynakları bir avuç zengine peşkeş çekilmiştir. Kur korumalı mevduat hesaplarıyla, 400 bin mevduat sahibine 1 trilyon 900 milyar lirayı bir kalemde Merkez Bankasından aktaran iktidar bunun karşılığında 15 milyon emekliye bu kadar rakamı ön görmemektedir. 650 bin tane depremde yıkılmış hane sahibini hala 200 bin kişisi konutlarına ulaşabilmiş, 450 bini hala çadır kentlerde, konteyner kentlerde yaşamını sürdürmektedir. Yani verdikleri hiçbir sözü yerine getiremeyen ve getirme şansı da olmayan, iç politikada, dış politikada hiçbir biçimiyle Türkiye’nin sorunlarını çözmeyen bir iktidarla karşı karşıyayız. Suriye’de Esat devrilecek, Suriyeliler geri gidecek demişlerdi. Geri giden yok, doğan çocukların sayısı gidenlerden çok daha fazla. O nedenle bu iktidarın, bu ülkeye verebilecek hiçbir şey yoktur. Son olarak da şunu söyleyeyim. Bir ülkede siyasi parti liderleri, bir ülkede Sayın Ümit Özdağ, Zafer Partisi’nin lideri hapistedir. Türkiye’de en çok izlenen televizyon, Halk TV’nin genel yayın yönetmeni hapistedir. Türkiye’de siyasiler, Türkiye’de gazeteciler, Türkiye’de yazarlar, Türkiye’de iş adamları, Türkiye’de sinemacılar, sanatçılar hapistedir. Türkiye artık giderek kötü yönetimin yanında hapishaneleri dolmuş bir ülke haline gelmiştir. Bir Orta Doğu ve Afrika ülkesine dönüşmektedir. Cumhuriyetimizin 102. yılında milletimize bunları yaşatanların bir an önce sandıkla uzaklaştırılmasının şart olduğunu belirtmek istiyorum.” dedi.