CHP Edirne Milletvekili Baran Yazgan, temmuz ayında asgari ücret ve memur maaşlarındaki zorunlu artış öncesi ekonomideki durumu değerlendirdi. Artan yaşam maliyetleri ve özellikle konut alanında yaşanan sorunların altını çizen Yazgan, “Son bir yılda Edirne gibi orta büyüklükteki bir kentte bile kira fiyatları yüzde 200 arttı. Sarı ilan sitelerinin ortalama kira bedeli endeksine göre Edirne’de mayıs ayında ortalama kira bedeli 7 bin liranın üzerinde. Asgari ücretin 8 bin 500 lira olduğu düşünüldüğünde vatandaşımız sıfırı tüketmiş vaziyette. 7 bin lirayı kiraya verince geri kalan parayla bir ay boyunca vatandaş nasıl geçinecek? İktidarın seçim derdi bitti, vatandaşın geçim derdi bitmedi.” ifadelerini kullandı.
“Edirne’de Ortalama Kira 7 Bin Lira, Satın Almaya Kalksan 2 Milyon Liradan Fazla”
CHP’li Baran Yazgan artan kira ve konut fiyatları özelinde hayat pahalılığı hakkında şu değerlendirmelerde bulundu:
“Vatandaş eline geçen üç kuruş parayla kirasını mı ödesin, yoksa çoluğunun çocuğunun iaşesini mi karşılasın? Konut satın almak ise bir hayal. Edirne gibi orta büyüklükteki bir kentte ortalama kira 7 bin lira. Satın almaya kalksan 2 milyon liradan fazla. ‘Sarı ilan’ sitelerinin fiyat değişim endeksine göre; Edirne’de ortalama kira son dört yılda yüzde 494 artmış vaziyette. Satılık ev fiyatlarında ise durum daha da vahim. Son dört yılda Edirne’de satılık konut fiyatları yüzde 693 artmış durumda. Fiyatlar ve maaşlar göz önüne alındığında asgari ücretlinin ya da memur ve memur emeklisinin bırakın ev almayı hayalini bile kurması imkansızlaşmaktadır.
İktidar kendini kira artış oranlarındaki yüzde 25 limitiyle avutadursun ama hakikat bambaşka. Bu durum, ekonominin gerçekleriyle inatlaşılan ve günün sonunda irrasyonel olduğu itiraf edilen politikaların kaçınılmaz sonucudur. Kurulan rant düzeninde memleketin kaymağını yiyenler faturasını vatandaşa ödetiyor. Konut ve barınma gibi Anayasa’da temel hak olarak tanımlanan bir konuda hükümetin gerçekçi politikalarla vatandaşın konut sorununa çözüm bulması en temel görevidir. Eğer temmuz ayında gerekli ücret iyileştirmeleri yapılmazsa vatandaşın sırtındaki yük daha da ağırlaşacaktır.”
“Açlık Sınırı 10 bin 360, Yoksulluk Sınırı 33 bin 750 lira”
CHP’li Yazgan, temmuz ayının yaklaşmasıyla beraber memur ve asgari ücret düzenlemeleri öncesi hükümete seçim dönemindeki vaatlerini hatırlattı:
“Seçim döneminde AKP’li Çalışma Bakanı asgari ücrete dair 500 doları limit koymuştu. Bugün itibarıyla 500 dolar 11 bin 900 liraya tekabül ediyor. Mevcut ekonomi politikaları göz önüne alındığında doların daha da yukarı seviyelere çıkması sürpriz olmayacak. Ayrıca asgari ücretlinin altı aylık kaybı da temmuz zammı öncesi göz önünde tutulmalıdır. Buna ek olarak iktidar, seçmenlerle en düşük memur maaşı konusunda da bir taahhüt imzalamıştır. Buna göre en düşük memur maaşı 22 bin lira olarak belirlenecek ve bu ücret baz alınarak diğer kamu çalışanlarına da kademeli zam yapılacağı vaat edilmiştir. Dört kişilik bir ailenin aylık gıda harcaması tutarına karşılık gelen açlık sınırının 10 bin 360 lira olduğu düşünüldüğünde bu zam oranları hanelerdeki yangını dindirmekten çok uzak kalacaktır. Bir de dört kişilik bir ailenin gıda ve temel harcamalarına karşılık gelen yoksulluk sınırının 33 bin 750 lira olduğu düşünüldüğünde mevcut vaatler, vatandaşı yokluk, yoksulluk ve sefalet girdabından çıkarmanın kıyısından bile geçememektedir. İktidar, TÜİK’in boyalı rakamlarıyla değil, vatandaşın gerçek enflasyonuyla hareket etmek zorundadır.”