Nöbetçi Eczaneler
Geçtiğimiz Cuma günü gerçekleşen 18. Karar duruşmasında üzerine atılı tüm suçlardan beraat eden Önceki dönem Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, “Bizim, birisi gibi kaçmadığımız ve yürekten inandığımız Türk adaleti kararını verdi. Üzerime atılı tüm suçlardan beraatime karar verildi. Yani üzerimize sanık Şükrü Benli tarafından atılmış bu 3 suçtan da mahkeme ayrı ayrı beraatımıza karar verdi. Ben Türk adaletine, Türkiye Cumhuriyeti hakimlerine bir kez daha teşekkür ediyorum. Elbette hukuk hepimizin güvencesi..
Çok evrensel bir sözdür; “Bir ülkede hukuk ölürse adalet ölürse her şey ölür” Biz hukuka güvendik, biz hukukun tarafsızlığına inandık, biz mahkemelere Türkiye Cumhuriyeti’nin hakimlerine inandık ve güvenlik ve 5 yıl boyunca taraftan halkın verdiği görevi yerine getirmeye çalıştık ama bir taraftan da hukuka olan inancımızla hukuki mücadelemizi sürdürdük. Bugün geldiğimiz noktada şahsıma bu mesnetsiz suçlama ile darbeyi övdüğü, suçu övdüğü, suçluyu övdüğü suçlamalarının tümünün doğru olmadığı ve benim haklı olduğum da mahkeme kararlarıyla tescillenmiş oldu. Tabi bu şahsın, Bulgaristan’da yıllardır kaçak yaşayan ve Türk adaletinden kaçan, Türk adaletine güvenmeyen, Türk mahkemelerine güvenmeyen ve yıllardır oradan çeşitli şekillerde burada kurduğu çeşitli nedenlerle daha çok politik nedenlerle düşman olan Amorf yapılarla kurduğu ve bana daha çok politik nedenlerle düşman olan AMORF yapılarla kurduğu ilişkiler üzerinden bir algı operasyonu yapmaya çalıştılar ama Türk mahkemelerinin, Türk adaletinin verdiği bu karar hepsine bir ders oldu.
Şimdi ben bu kararı hepsine postayla yollayacağım. O Amorf yapılara, o omurgasızlara, o kişiliksizlere, kimliksizlere, şeref yoksunlarına bu kararın hepsini yollayacağım. Nasıl o kişiye buradan sucuklar, peynirler yolluyorlardı… Beslenmesine yardım ediyorlardı… Ne için bana saldırdığı için, onu tutmaya çalışıyorlardı. Onlara da bu tarihi sadece kendileri değil, torunlarına da yetecek bir miras olarak geleceklerine bıraksınlar. Sattıkları gıda maddeleri kadar omurgasız olduklarını bütün Edirneliler biliyor” dedi.
Edirne’de görev yaptığı 2 dönemde önemli hizmetlere imza atan Önceki dönem Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan ile Bulgaristan’da kaçak olarak Şükrü Benli arasında Geçtiğimiz Cuma Günü Edirne Adliyesi’nde gerçekleşen 18. karar duruşmasında Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan üzerine atılı bütün suçlardan beraat ederken, Firari Şükrü Benli ise 1 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılmıştı.
Konuyla ilgili bir basın toplantısı düzenleyen Gürkan yaptığı açıklamada; “Bildiğiniz gibi 2019’da seçimlere 5-6 gün kala kendisinin üzerine kesinleşmiş bir sürü mahkumiyeti bulunan bir şahıs tarafından bir suçlamaya maruz kaldık. Bu süreçte de Havuz medyası bunun üzerine atladı, önü kesilmiş arkası kesilmiş bir video üzerinden korkunç bir saldırı kampanyası başlatıldı ve bu video 2016’da çekilmiş olmasına rağmen 2019’da yerel seçimlere beş gün kala servis edildi ve satıldı. Akabinde onula ilgili bir takipsizlik kararı aldık, ardından tekrar yargılama yapıldı ve bu videodan dolayı 2 ay 15 gün bana ceza verildi ve bu ceza hükmün açıklanması geri bırakılarak 5 yıl süreyle ertelendi. Tabi ben buna İtiraz ettim, itirazlar reddedildi.
“ANAYASA MAHKEMESİ CEZAYI İPTAL ETTİ”
Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru hakkımı kullandım ve bundan 1,5 ay önce Anayasa Mahkemesi o videodan dolayı 2 ay 15 gün verilmiş olan hapis cezasını iptal etti. Bunu da burada ilk kez açıklıyorum. Çünkü görülmekte olan başka bir dava vardı. Onu etkilememesi için ve hukuka olan inancım nedeniyle açıklamadım.
“Türk Adaleti ve Türk Hukuku kararını verdi. Adalet yerini buldu.“
Yine bu yurt dışında kaçak olarak Türk adaletinden kaçan şahsın şikayetiyle açılmış olan bir ceza davası vardı, bu ceza davası da 4 yıl daha fazla bir süre devam etti. Bu ceza davasının içinde benimde içerisinde bulunduğum sanıklara 3 tane farklı suçtan 47 yıl ceza istendi. Geçtiğimiz Cuma Günü Türk Adaleti ve Türk Hukuku kararını verdi.
“Bizim, birisi gibi kaçmadığımız ve yürekten inandığımız Türk adaleti kararını verdi”
Bugün şunu söylemek istiyorum, 5 yıl boyunca bu mahkemeyle ilgili masumiyet karinesi inancım, adaleti olan güvenim ve Türk adaletine olan sarsılmaz inancımla hep sustum, hiç konuşmadım hiç açıklama yapmadım. Hatırlarsanız bununla ilgili bir tek 2019 Yerel Seçimlerinden sonra bir açıklama yapmıştım. Hatırlarsanız Ama bu davayla ilgili kamuoyu o kadar çok meşgul edildi o kadar çok yalan yanlış tarif edilmiş bilgiler kamuoyunu servisi ki buna rağmen sabırla ve inatla sükûnetimi korudum korumaya çalıştım. Bugün geldiğimiz noktada mahkeme bitti. Bizim birileri gibi, birisi gibi kaçmadığımız ve yürekten inandığımız Türk adaleti kararını verdi ve cuma günü verilen kararda aynen şöyle diyor;
“ÜZERİNE ATILI TÜM SUÇLARDAN AYRI AYRI BERAATİNE..”
“Sanık RECEP Gürkan’ın üzerine yüklenen nitelikli cinsel saldırı, nitelikli yağma, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarına azmettirmek suçlarından soyut iddia dışında şüpheden uzak mahkumiyeti yeterli kesin ve inandırıcı dil bulunmadığından suçun tarafından işlendiğinin sabit olmaması nedeniyle 5271 sayılı ceza mahkemeleri kanunu ……… maddesi uyarınca ayrı ayrı beraat ine…..
“Ben Türk adaletine, Türkiye Cumhuriyeti hakimlerine bir kez daha teşekkür ediyorum.”
Tam bir Beraat… Yani üzerimize sanık Şükrü Benli tarafından atılmış bu 3 suçtan da mahkeme ayrı ayrı beraatımıza karar verdi. Ben Türk adaletine, Türkiye Cumhuriyeti hakimlerine bir kez daha teşekkür ediyorum.
Burada ilginç bir husus daha oldu. Beni de şikayet eden şahıs Şükrü Benli, “Sanık Şükrü Benli’nin şantaj suçundan 1 yıl hapis ve 5 bin lira adli para cezası … Sanığın 1 suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda aynı suçu, aynı kişiye karşı birden fazla kez işlemiş olması nedeniyle…. (Yani bu şahıs bizimle ilgili bunu alışkanlık haline getirmiş mükerrer Suçlamaları var mükerrer şikayetleri var anlamında) Türk ceza kanunu ……. maddesi uyarınca takdiren 1/4 oranında artırım yapılarak 1 yıl 3 ay hapis ve 6 bin lira para adli para cezası ile cezalandırılmasına…
“AMORF yapılarla kurduğu ilişkiler üzerinden bir algı operasyonu yapmaya çalıştılar”
Tabi bu şahsın, Bulgaristan’da yıllardır kaçak yaşayan ve Türk adaletinden kaçan, Türk adaletine güvenmeyen, Türk mahkemelerine güvenmeyen ve yıllardır oradan çeşitli şekillerde burada kurduğu çeşitli nedenlerle daha çok politik nedenlerle düşman olan amor yapılarla amor yapılarla kurduğu bana daha çok politik nedenlerle düşman olan AMORF yapılarla kurduğu ilişkiler üzerinden bir algı operasyonu yapmaya çalıştılar ama Türk mahkemelerinin, Türk adaletinin verdiği bu karar hepsine bir ders oldu.
“Türk adaletinin verdiği bu karar hepsine bir ders oldu.”
Şimdi ben bu kararı hepsine postayla yollayacağım. O Amorf yapılara, o omurgasızlara, o kişiliksizlere, kimliksizlere, şeref yoksunlarına bu kararın hepsini yollayacağım. Nasıl o kişiye buradan sucuklar peynirler yolluyorlardı… Beslenmesine yardım ediyorlardı… Ne için bana saldırdığı için, onu tutmaya çalışıyorlardı. Onlara da bu tarih sadece kendileri değil, torunlarına da yetecek bir miras olarak geleceklerine bıraksınlar.
“Sattıkları gıda maddeleri kadar omurgasız olduklarını bütün Edirneliler biliyor”
Tabi bu burada bitmeyecek. Şimdi 5 yıldır adalete olan saygım ve inancım nedeniyle konuşmadım ama bundan sonra konuşacağım. Benimle ilgili çeşitli spekülasyonlar yapanlarla ilgili de bu kişilerle ilgili yine hukuk karşısında, hukuk önünde yine Türk mahkemelerine güvenerek bütün ceza davalarını da açığım. Edirne’de sokağa çıkmaya yüzü olmaması gerekenlerin, insanlıktan nasibini almayanların sattıkları gıda maddeleri kadar omurgasız olduklarını, kendilik siz olduklarını bütün Edirneliler biliyor.
Bu utanmaz insanlar, bu saygısız insanlar, bu ahlak yoksunu, karakter yoksunu insanlar şimdi yapmaları gereken tek şey var, Bulgaristan’da kaçak yaşayan dava arkadaşlarının yanına gidip Edirnelileri kendilerinin görme utancından kurtarmaları gerekir. Çünkü Edirneliler bunların yüzüne bakmıyor.
“Edirneliler bu kişileri her gördüğünde gerçekten mideleri kalkıyor”
Edirneliler bu kişileri her gördüğünde gerçekten mideleri kalkıyor. Kendilerine tavsiyem, Edirne’den bir an önce taşınarak ayrılarak, Edirnelilerin bu utanç yüzlerini yüzsüzler görmemelerini sağlamalarıdır.
Elbette hukuk hepimizin güvencesi.. Çok evrensel bir sözdür; “Bir ülkede hukuk ölürse adalet ölürse her şey ölür” Biz hukuka güvendik, biz hukukun tarafsızlığına inandık, biz mahkemelere Türkiye Cumhuriyeti’nin hakimlerine inandık ve güvenlik ve 5 yıl boyunca taraftan halkın verdiği görevi yerine getirmeye çalıştık ama bir taraftan da hukuka olan inancımızla hukuki mücadelemizi sürdürdük.
Bugün geldiğimiz noktada şahsıma bu mesnetsiz suçlama ile darbeyi övdüğü suçu övdüğü, suçluyu övdüğü suçlamalarının tümünün doğru olmadığı ve benim haklı olduğum da mahkeme kararlarıyla tescillenmiş oldu.” dedi.