Geçtiğimiz günlerde (21 Kasım-30 Kasım 2023) İstiklal şairimiz Mehmed Akif Ersoy’u doğumunun 150.yılında annesinin doğduğu topraklarda, Özbekistan’ın Buhara şehrinde, ayrıca Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de anmak üzere bu coğrafyalara bir seyahatimiz oldu. Türkiye Yazarlar Birliği, TÜRKSOY, TİKA, Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi ile Özbekistan ve Azerbaycan’daki yerel üniversitelerin ortaklaşa düzenledikleri sempozyumların adı “Doğumunun 150.Yılında Buhara’dan İpek’e Mehmed Akif Bilgi Şöleni” idi. Türkiye, Özbekistan ve Azerbaycan’ın çeşitli üniversitelerinden ve kültür kurumlarından 30 civarında bilim adamı ve sanatçının davet edildiği toplantıların ilki Buhara’da, Buhara Devlet Üniversitesi ve Buhara Sağlık Bilimleri Üniversitelerinde gerçekleştirilen oturumlarla başladı. Malumunuz olduğu üzere Âkif’in annesi Buharalı bir aileye mensup idi. Babası da Kosova’nın İpek şehrinde doğmuş ve sonra İstanbul’a gelip yerleşmiştir.
1991 yılında Sovyetler Birliği’nden ayrılarak Özbekistan Cumhuriyeti adını alan ülkenin nüfusu bugün itibariyle 35 milyon civarında olup, başkenti Taşkent, para birimi Som. Bunun yanında Euro ve Amerikan Dolarının da piyasada etkin bir biçimde geçerli olduğunu belirteyim. Özbekistan’da kişi başına düşen milli gelir yıllık 8000 Dolar civarında. Ülkenin en büyük şehirleri 2,5 milyona ulaşan nüfusuyla başşehir Taşkent, 500 bini aşan nüfuslarıyla Namangan ve Semerkand, 250 bin civarındaki nüfusuyla Buhara, Andican, Fergana, Margilan, Tirmiz, Hokand, Özbekistan içinde özerk bir Cumhuriyet olan Karakalpakistan’ın başkenti Nukus, Hive, Karşı ve Urgenç sayılabilir.
Kazakistan, Türkmenistan, Tacikistan, Afganistan ve Kırgızistan’a sınırları bulunan ve Özbek, Tacik, Kazak, Karakalpak, Rus, Kırgız, Uygur, Başkurt, Türkmen ve Tatar halklarının birlikte yaşadığı Özbekistan, her geçen gün Orta Asya’nın yıldızı olmaya aday ülkelerinden birisi olarak dikkat çekiyor. Zaten özellikle Hive, Buhara ve Semerkand gibi aynı zamanda ONESCO tarafından Dünya Kültür Mirası listesine alınmış şehirleri ile bugün dünyanın en fazla turist çeken bölgeleri arasında bulunuyor Özbekistan. Deyim yerindeyse her üç şehir de sahip olduğu mimari yapılarıyla, tarihi şehir dokusuyla, kültürüyle, tarih boyunca yetiştirdiği bilim, sanat ve devlet adamlarıyla adını dünyaya duyurmuş müze şehirler. Özbekistan, meşhur Çağatay şairi Ali Şir Nevayi, İbni Sina, Biruni, Ali Kuşçu, Fârâbi, Harezmi gibi bilim adamlarını yetiştirmiş, Emir Timur, Babür Şah, Uluğ Bey gibi devlet adamları bu topraklarda doğmuş, yaşamış ve ölmüş..
Diğer yandan Özbekistan coğrafyası, büyük hadis alimi İmam Buhari, İmam Tirmizi, İmam Maturidi, M. Bahaeddin Şah-ı Nakşibendî, Ubeydullah Ahrar, Abdulhalik Gucdüvânî, Ârif-i Rivgerî, Baba Semmâsî, Ali Ramitânî, Emir Külâl, Mahmud Fagnevî gibi büyük sufileri yetiştirmiş topraklar. Bu isimlerin birçoğu bu şehirlerin ölümsüz misafirleri bugün.. Sahabe’den Peygamberimizin amcası Hz.Abbas’ın oğlu burada Şâh-ı Zinde veya Şehid-i Zinde nâmıyle bilinen Kusem bin Abbas da Semerkand’da yatıyor.
Özbekistan şehirleri de bugün dünyanın birçok kadim kentinde olduğu gibi eski ve yeni olmak üzere iki bölgeden oluşuyor. Adeta zaman tüneline girdiğiniz eski Buhara, Hive, Semerkand, Taşkent gibi şehirlere karşılık yeni ve modern Özbek şehirleri hızla yükseliyor bu coğrafyada. Devâsâ yaşam alanları, geniş ve düzenli yollar, gözün alabildiği ölçüde yeşil alanlar, park ve bahçeler, alış veriş merkezleri, çarşı pazarlar, özellikle Orta Asya şehirlerinin olmazsa olmazı büyük pazarlar, Özbekistan şehirlerini canlı ve cazip kılan unsurlar.. Gerek Buhara’da ve gerekse Semerkand ve Taşkent’de kamuya ait binalarda olsun, sivil mimaride olsun estetik ön planda.. Binaların klasik tarzdaki dış cephe kaplamaları şehirlere olağanüstü bir güzellik katıyor. Yakın gelecekte Orta Asya şehirlerinin Batı dünyasını geride bırakacak göz kamaştırıcı gelişmelere gebe olduğunu söylemek sanırım yerinde olacaktır.
Buhara’dan sonra, Semerkand ve Taşkent ile devam eden yolculuğumuzda Taşkent Yazarlar Birliği’nin konuğu olduk. Bilindiği üzere Türkistan hayâli, Âkif’in Safahat’ında yer alan şiirlerinde sık sık dile getirdiği bir coğrafyadır. O nedenle büyük şairimiz Mehmed Akif’in Safahat adlı eseri Özbek şair Miraziz A’zam tarafından Özbek Türkçesine uyarlanmış ve Taşkent’te basılmış. Türkiye Yazarlar Birliği de bu nedenle şair için burada bir ödül töreni gerçekleştirdi. Ödül, ve hazırlanan şükran plaketi TYB Şeref Başkanı D. Mehmet Doğan tarafından, yaşlılığı ve rahatsızlığı sebebiyle törene katılamayan Miraziz A’zam’ın kızına verildi. Safahat’ın Kırgız Türkçesi’ne uyarlanma çalışmalarının Kırgızistan’da da devam ettiğini duymak bizi hem mutlu etti hem de duygulandırdı. Beş günlük Özbekistan yolculuğumuzun ikinci durağı Azerbaycan’ın başkenti Bakü oldu.
Değerli dostlar Azerbaycan ile ilgili izlenimlerimizi de inşallah önümüzdeki hafta paylaşalım. Esen kalın, güzellikler içinde olun efendim.
YORUMLAR